26 Mayıs 2015 Salı

ÇOCUK EDEBİYATI ve MEDYA DERS NOTLARI (5)

ÖYKÜ 

Anlatmaya dayalı bir edebî tür olan öyküyü, olmuş veya olması mümkün olayları anlatan masala göre gerçekçi, romana göre kısa anlatımı olan yazılar olarak tanımlamak mümkündür.

Öyküyü çocuklara anlatmadan önce tek başına bir odaya çekilip “kendi kendine anlatma” yoluyla bir ön hazırlık yapmak her zaman olumlu sonuç verir. Öykü anlatımı sırasında sessizliğin sağlanması, dış uyarıcıların en aza indirilmesi gerekir. Öykülerin çocuklara daha yararlı olabilmesi için başvurulabilecek bazı yöntemler vardır: Öyküleri çocuklara tekrar ettirmek, dramatize yöntemiyle canlandırmak, resim ve el becerisi konusu olarak vermek en etkili yöntemler arasındadır.

Çocuklara anlatılacak ya da okunacak öykülerin süresi de önemlidir. Öykülerin anlatım süresi, ilköğretimin birinci sınıfından beşinci sınıfına kadar sırasıyla 3-5, 5-8, 8-10, 10-15, 15-20 dakikayı aşmamalıdır. Masal ya da öyküler hacim olarak da 4. sınıf için 150-200, 5. sınıf için 200-300, 6. sınıf için 350-450, 7. sınıf için 400-500, 8. sınıf için 450-550 kelimeyi geçmemelidir. Ayrıca metni oluşturan cümlelerin de on iki-on üç sözcüğü aşamamasına dikkat edilmelidir.

Çocuk Öykülerinde Bulunması Gereken Özellikler Çocukların ilgiyle okuduğu metinler, temada anlama ve kavrama düzeyine uygunluk, dil ve anlatımda canlılık gibi özellikleriyle öne çıkarlar. Eğlendirmek, estetik haz/güzellik duygusu uyandırmak, bakış açısı kazandırmak ve bilgilendirmek, söz konusu metinlerin işlevleri arasındadır. Ancak anlatmaya dayalı öykü ve roman gibi metinlerde bilgi verme işlevinin çok belirgin olmamasına özen gösterilmelidir. Çünkü edebî metinler, okuyucuya doğrudan doğruya bilgi aktarmayı amaçlamaz.

. Öykülerin temel işlevleri öğretmek değil; sezdirmek, hissettirmek ve yaşatmaktır.

Çocuk öykülerinde bulunması gereken özellikler 

birkaç maddede özetlenebilir: • İşlenen tema ve konu çocuğun ilgili bulunduğu unsur, obje ve varlıklardan seçilmeli; kavrama düzeyine uygunluk göstermelidir. • Öyküde olay basit, anlaşılabilir, hareketli ve sürükleyici olmalıdır. • Kısa cümle ve paragraflardan oluşan, bol konuşmalı, canlı bir dil ve anlatım tercih edilmelidir. • Giriş, gelişme ve sonuç bölümleri mantığa uygun biçimde planlanmalıdır. • Uzun karmaşık tasvirlere, ayrıntılı ruh çözümlemelerine yer verilmemelidir. • Aşırılığa kaçmamak kaydıyla güldürü ögesinden de yararlanılmalıdır.

• Metinler çocuğun yaş ve ilgi alanları doğrultusunda biçimlendirilmeli; politik, ideolojik ve cinsel çağrışımlara meydan verilmemelidir. • Öyküyü süslemek, açıklamak ya da tamamlamak üzere çizilen resimlerin, çocuğun yaş düzeyine uygun nitelikte ve miktarda olmasına özen gösterilmelidir. • Anlatılan kişi olay ve durumlar, çocuğun iç dünyasında çelişkilere neden olmamalı; karamsarlığa, ümitsizliğe ve yılgınlığa yol açmamalıdır. • Metne yönelik heyecanı ve ilgiyi canlı tutan ayrıntılara da yer verilmiş olmalıdır.

Türk Çocuk Edebiyatında Öykü 

Türk edebiyatında Batılı anlamda öykü türü Tanzimat’tan sonra görülür. Bizde daha önce geleneksel anlatma tarzlarından biri olarak halk öyküleri ve ders verici kısa hikâyeler vardı.

Cumhuriyet Dönemi’ne kadar, çocuklara yönelik öyküye rastlanmaz. Çocuklar için kaleme alınmasa da Reşat Nuri Güntekin’in Gamsızın Ölümü; Ömer Seyfettin’in Ant, Kaşağı, İlk Cinayet, Falaka, Perili Köşk gibi öyküleri çocuk edebiyatı alanına girebilir. Tema ve anlatım yönünden söz konusu öykülerde çocuk duyarlığı belirgindir..

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder